21. y.y. dünyası hızlı değişimlerin yaşandığı bir dünyadır. Kuşkusuz bu değişim süreci hayatımızın her alanına yansıdığı gibi, genelinde eğitimöğretim, özelinde ise yabancı dil öğretim etkinliklerine de yansımaktadır. Günümüzde 'Öğrenme' dediğimzde 'kendi kendine öğrenme', 'yaşam boyu öğrenme', 'Öğrenmeyi öğrenme' gibi kavramlar Ön plana çıkmaktadır. Ancak bu öğrenme anlayışlarının hayata geçirilebilmei için sınıf içinde öğretmen ve öğrencilerin rollerinde bazı değişiklikler yapılması gerekliliğni ortaya koymaktadır. Öğretmen kendisini tüm aktivitelerin toplanma merkezi, bilgilerin temel kaynağı ve yetkili bir uzman olarak değil de, Öğrencilerine bilgiye ulaşma yöntemlerini gösteren, onları destekleyen ve öğrenme stratejilerini en etkin nasıl kullanabileceğini gösteren bir kişi olarak görmelidir.Dil öğretimi alanındaki bu gelişmelerden yola çıkarak yeni bir öğrenme kültürünün varlığından söz edebiliriz Özellikle AB'nin dil politikaları da bu yeni öğrenme anlayışını 'Avrupa Dil Gelişim Dosyası' gibi çalışmalarında vurgulamaktadır. Bu bağlamda bu çalışmada değişen koşullara göre yabancı dil öğretmeni/Almanca Öğretmeni yetiştirim programlarının yeniden düzenlenmesi gereği üzerinde durulmakta ve Almanca Öğretmenliği Lisans Programlarında yeni öğrenme anlayışlarının nasıl yaşama geçirilebileceğine ilişkin görüş ve öneriler aktarılmaya çalışılmaktadır.