Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu tarih ve ardından gelen on yıl Türk aydınlanma tarihi açısından oldukça önemlidir. Nedeni de bir tarafta savaştan çıkmış yorgun ve yılgın bir halk kitlesi diğer tarafta aydınlanmayı yaratan bir ekibin varlığıdır. Bir üçüncü tarafta ise olan bitenlere, karşı cepheden bakan, devrimleri kabullenemeyen diğer bir gruptur. Bu kadar çok cephelerin oluştuğu bir dönemde birbiri ardınca gelen başarılı devrimlerin yaşanmasındaki en önemli faktör şüphesiz devrimleri uygulamaya geçiren lider Mustafa Kemal Atatürk’tür. Ancak devrimleri, halka tanıtan ve halktan öte yeni nesle tanıtan aydınlar olmuştur. Devrimlerin kabul edilip sürekliliğinin sağlanmasının halkın sahiplenmesiyle olacağı kesindir. Bu sebeple devrimleri iyi tanıtacak ve halka benimsetecek aydınların varlığı gereklidir. Bu aydınlardan birisi de çalışma konumuz olan felsefeci Mustafa Şekip Tunç oldukça önemli bir isimdir. Çalışmamızda Mustafa Şekip Tunç’un aydın ve bilim tanımlarına yer verdiği 1924-1926 tarihleri arası makalelerine yer verilmiştir.