Her insanın beden, kişilik, ilgi, duygu, düşünce, yetenek gibi birçok yönden diğer insanlardan ayrıldığı farklılıklar vardır. Ancak bu farklılıkların birçoğu (boy, göz-saç rengi vb.) eğitim-öğretim açısından önemli değildir. Bununla beraber bazı bireysel farklılıklar var ki, görmezden gelindiği takdirde o kişinin bütün eğitim yaşamını etkileyecek sonuçlar doğurur. Örneğin; sözel ifadeleri takip etmekte zorlanan bir öğrencinin bulunduğu sınıfta, sadece “anlatım” yöntemiyle dersi anlatmak, bu öğrenciye hiç kazanım sunmayacak, dolayısıyla bir üst kazanımı elde etmesi olanaksız olacaktır. Bu araştırmada kaynaştırma sınıf öğretmenlerinin, kaynaştırma eğitim uygulamalarındaki yeterliliği belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla İstanbul’un Bağcılar, Fatih ve Gaziosmanpaşa ilçelerindeki ilköğretim okullarında görev yapan 452 kaynaştırma sınıf öğretmenine anket uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, sınıflardaki kaynaştırma eğitiminde en az kullanılan uygulamalar açısından ilk beşi sırasıyla; “kaynaştırma öğrencilerinin ders sırasında konuyu daha iyi anlayabilmesi için hesap makinesi, bilgisayar vb. gibi teknolojik aletleri kullanmasına imkân sağlama”, “Kaynaştırma öğrencisinin sınavını gerektiğinde bireysel yapma”, “Sınavlarda ek süre verme”, “Ders öncesinde öğrencinin hazır olmasını sağlama” ve “Aile ve uzmanlara işbirliği yaparak kaynaştırma öğrencisine yönelik alınacak önlem ve strateji belirleme” şeklinde belirlenmiştir. Aynı zamanda öğretmenlerin büyük çoğunluğunun Özel ğitim dersini almadıkları ve Kaynaştırma konusunda kitap okuma düzeyinin oldukça düşük olduğu saptanmıştır. Öğretmenler, araştırma kapsamındaki okullarda bulunan Psikolojik Danışman ve Rehberlik (PDR) öğretmeni ile ilçelerde bulunan Rehberlik Araştırma Merkezi (RAM) faktörlerinin, kaynaştırma uygulamalarında çok etkili olmadıklarını belirtmişlerdir.